SİVİL SAVUNMA
Sivil Savunma Günü 28 Şubat günüdür. Sivil savunma; düşman taarruzları ve afet halinde halkın can ve mal kaybının en az düzeye indirilmesi için yapılacak her türlü silahsız, koruyucu, kurtarıcı önlem ve çabaları kapsar. Ulusal varlığın sürdürülmesi için topyekun bir savaşın koşullarına barıştan itibaren hazırlanılması ulusal bir zorunluluktur. Bir savaşla karşılaşıldığında yıkıcı etkisi yüksek modern silahlarla karşılaşacak olan sadece silahlı kuvvetler ve stratejik noktalar değildir. Günümüz silahları güç yönünden çok büyük bir gelişme göstererek cephe savaşları dönemini geride bırakmıştır. Artık savaşlar cephelerde silahlı kuvvetler arasında değil, devletler ve milletler arasında yapılacak olan bir ölüm kalım kavgası niteliğini taşımaktadır. Böyle bir durumda silahlı kuvvetlerimizi destekleyebilmek, ulusal ve bireysel varlığımızı sürdürebilmek için bilinçli, planlı ve nitelikli bir sivil savunma yapmalıyız. Önlemler ve etkinlikler bütünü olan sivil savunma, yalnız savaşta değil, barışta olabilecek deprem, yangın, su baskını, kaza gibi büyük felaketler için de yararlıdır.
SİVİL SAVUNMA KAVRAMININ DOĞUŞU
Tabiatın var oluşundan bu yana her canlı, çeşitli tehlikelere karşı kendisini, yakınlarını, sevdiklerini, barındığı yuvasını, üzerinde yaşadığı toprağını, yaşam için gerekli olan her şeyini SAVUNA GELMİŞTİR.
Hayvanlar yuvalarını genellikle çeşitli tehlikelerin ulaşamayacağı mekanlarda seçmişlerdir.
İlk gününden bu yana insanoğlu; tabiat olaylarından, vahşi hayvanların tehlikelerinden, düşmanlarının saldırılarından korunabilmek için, barınaklarını gerektiğinde bir gölün üzerine kurmuşlar, mağaralarda barınmışlar, zamanla yüksek tepeler üzerinde şatolar ve kaleler inşa ederek, kendilerini korumaya çalışmışlardır.
İnsanlar ve toplumlar arasındaki çatışmaların, ilk insanların ortaya çıkışı ile başladığı ve en ilkel koşullardan günümüzün en modern imkanlarına kadar her türlü vasıtayı kullanarak geliştiği ve asla son bulmadığı ve bulmayacağı bilinmektedir.
Toplumların bünyeleri değiştikçe istek ve ihtiyaçları artmış, dolayısıyla kişiler ve toplumlar arasındaki anlaşmazlıklar meydana gelmiş, bunların çözümü için de çoğu kez savaşlara başvurulmuştur.
Savaşlar, insanların kendi kendilerine yol açtıkları en büyük felaketlerden biridir. Daima çok büyük acılara, sıkıntılara ve zararlara sebep olmasına ve tüm insanların bunu bilmesine rağmen maalesef savaşlar devam etmektedir. Günümüze gelindikçe savaşlarda ölen insanların büyük bir çoğunluğunu SİVİL HALK teşkil etmektedir.
GÜNÜMÜZ SAVAŞLARININ KORKUNÇ GÖRÜNÜMÜNE, DOĞAL AFETLERİN BÜYÜK YIKINTILARINA, YANGINLARIN KASIP KAVURMALARINA RAĞMEN; CAN VE MAL KAYBINI EN AZ DÜZEYE İNDİRMEK, DAHA BARIŞTAN İTİBAREN, BU TEHLİKELERE KARŞI ÖNLEMLERİ ALDIRACAK VE GEREKTİĞİNDE UYGULATACAK BİR TEŞKİLATIN KURULMASI İLE MÜMKÜNDÜR.
BU TEŞKİLAT: SİVİL SAVUNMA TEŞKİLATIDIR.
SİVİL SAVUNMANIN AMAÇLARI:
Sivil savunma faaliyetlerinin amaçları şunlardır:
1- Savaş zamanlarında halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması.
2- Doğal felaketlerde can ve mal kurtarmak
3- Büyük yangınlarda can ve mal kaybını azaltmak.
4- Yok olmaları, çalışmaz duruma gelmeleri durumunda hayatı büyük ölçüde etkileyecek olan resmi ve özel kurumların, tesislerin korunması, onarılması, gerektiğinde yenilenmesi.
5- Cephe gerisindeki vatandaşların moralinin yüksek tutulması.
Sivil savunmanın temeli; birey, aile, toplum ve kurumların sorumluluk bilinçleriyle sağlanmaktadır. Ancak bu çalışmalar devletin hazırlık, yönlendirme, eğitim ve gözetiminde yürütülmektedir. Bu amaçla İçişleri Bakanlığı'nın bünyesinde Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Koleji, Sivil Savunma Birlikleri, İkaz ve Alarm Merkezleri bulunur. Çalışmaları yürütmek üzere illerde Sivil Savunma Müdürlükleri, ilçelerde de Sivil Savunma Memurlukları veya Müdürlükleri kurulmuştur.
İKAZ VE ALARM İŞARETLERİ
İkaz ve Alarm işaretleri sarı, kırmızı, beyaz ikaz ve radyoaktif serpinti tehlikesi ile kimyasal savaş maddeleri tehlikesi alarmı olmak üzere beşe ayrılır.
1- Sarı İkaz
Hava saldırısı ihtimali var olduğunu işaret eden sarı ikaz, 3 dakika süren düz siren sesi ile duyurulur.
Bu ikazı duyunca; bina içindeki doğal gaz, hava gazı, elektrik, su ana anahtarlarını kapatınız.Yanan ocak, soba gibi şeyleri söndürünüz, kapı ve pencereleri kapatıp, perdeleri çekiniz, varsa maske, ilkyardım çantası yoksa gazlı bez, steril pansuman, hazır pansuman, flaster ve lüzumlu ilaçlar gibi ilk yardım malzemesi, pilli veya transistorlü radyo, el feneri, gemici feneri, gaz ocağı, mevsime göre palto, manto, pardesü ve diğer giyecekler gibi eşyalarla tabak, bardak, çatal, kaşık, içme ve kullanma suyu ve diğer ihtiyaçlar daha önceden sığınak yerinde hazırlanmamışsa sığınağa taşıyınız. Bu hazırlıkları bir kaç gün sığınakta kalacağınızı varsayarak yapınız.
Dışarıda bulunuyorsanız; ikaz haberini duyunca hemen sığınabileceğiniz bir sığınak veya sağlam bir bodrum, duvar dibi veya bir çukura yaklaşınız.
Hemen gidilmesi mümkün ise evinize veya iş yerinize gidiniz.
2- Kırmızı İkaz(ALARM)
Hava saldırısı tehlikesi olduğunu işaret eden kırmızı ikaz, 3 dakika süren yükselip alçalan dalgalı siren sesi ile duyurulur.
Bu ikazı duyunca; Sarı ikaz sırasında eksik kalanları tamamlayınız, gerekli olan malzemeleri de yanınıza alarak hemen sığınak yerine gidiniz. Tehlike geçti ikazı verilinceye kadar sakin bir şekilde burada bekleyiniz.
Bina dışında bulunuyorsanız; hemen en yakın bir sığınak veya sağlam bodrum, duvar dibi veya çukur bir yere sığınarak saklanınız.Tehlike geçti ikazına kadar sükunetle bekleyiniz.
3- Radyoaktif Serpinti İkazı (Alarm)
Radyoaktif serpinti tehlikesini ve saldırının kimyasal silahlarla yapılması durumunu işaret eden bu ikaz ise 3 dakika süreli kesik-kesik siren sesi ile radyo ve televizyondan duyurulur.
Bu ikazla hemen, yukarıda olduğu gibi gereken malzeme ve yiyecek maddeleri ile birlikte sığınak veya sığınma yerlerine gidiniz. Yapılacak uyarılara hazırlıklı bulununuz.
4.Kimyasal Savaş Maddeleri Tehlikesi İkazı (Alarm)
Saldırının kimyasal silahlarla yapılması halinde, ikaz radyoaktif serpintide olduğu gibi 3 dakika süreli kesik kesik siren sesi ile radyo ve televizyondan verilir. Bu ikazı duyunca,bulunduğunuz binada sığınak veya sığınma yeriniz yoksa;
Konutların ve işyerlerinin iç kısımlarında penceresi az ve korunmaya elverişli bir bölümü sığınma yeri olarak seçiniz.
İçeriye gaz sızmasını önlemek için kapı ve pencere gibi yerlerin çevresi ve aralıklarını bant macun veya çamaşır suyuna batırılmış bezlerle kapatınız.
Ağız ve burunu ıslatılmış bez arasına konulmuş ıslak pamukla maskeleyiniz.
İlk yardım malzemeleri, depolanmış su ve temiz bezleri alarak sığınma yerinde tehlike geçti haberine dek bekleyiniz.
Dışarıda bulunuyorsanız;
En yakın kapalı yere giriniz, yalnız kapalı yere girmeden önce, elbiselerinize gaz bulaşmış olabileceğinden, elbiselerinizi yıkayınız veya değiştiriniz, mümkünse naylon torbaya koyunuz.
Cildinizi de bol su ile yıkayınız. Su yoksa; temiz bir bezle bulaşan yeri sürtmeden emdirilerek temizleyiniz.
Kimyasal gaza maruz kalmış kişide nefes alma zorluğu, baş dönmesi, kusma, kızarıklık ve gözlerde yanma, şişme görüldüğünde, yine bol su ile bu bölgeleri yıkayınız.
Kişiyi sıcak tutunuz, fazla hareket ettirmeyiniz.
En kısa zamanda tedavi merkezlerine ulaştırmaya çalışınız.
Kirlenmiş araç ve gereçlerinizi deterjanlı su veya çamaşır suyu ile temizleyerek gerekirse kullanınız.
5.Tehlike Geçti (BEYAZ İKAZ)
Tehlike geçti işareti, radyo, televizyon, hoparlör, megafon gibi araçlarla duyurulur.Bu haberi duyunca sığındığınız yerden çıkarak normal yerlerinize dönünüz, yardıma muhtaç olanlar varsa yardım ediniz.
Bu ikaz ve alarm işaretlerini tanımak, tanıtmak ve alınacak tedbirleri bilmek, olağanüstü hal ve savaş durumundan en az zararla çıkmamızı sağlayacaktır.
DOĞAL AFETLERDEN KORUNMA YOLLARI
1) Deprem:
Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.
Depremden Korunma Yöntemleri
Depremin yıkıcı etkisi birtakım önlemlerle azaltılabilir. Bunun için,
-Yerlerim yerleri deprem kuşakları dışından seçmek
-Yerleşim birimlerini sağlam araziler üzerinde kurmak
-İnşaatlarda depreme dayanıklı malzemeler kullanmak
-Çok katlı yapılardan kaçınmak gerekir.
2)Erozyon:
Erozyon, su ve rüzgar gibi doğal etkenlerle toprağın bulunduğu yerden koparılıp başka yerlere taşınmasıdır.
Erozyonu önlemek ve toprağı korumak için alınabilecek başlıca önlemler şunlardır:
-Doğal bitki örtüsü korunmalı ve çıplak yerler ağaçlandırılmalıdır.
-Yamaçlar basamaklandırılmalı ve ağaçlandırılmalıdır.
-Yamaçlardaki tarlalar, bayır aşağıya değil. enlemesine sürülmelidir.
– Mera alanları korunmalı, aşırı otlatma yoluyla meraların bozulması önlenmelidir
3)Sel:
Sağanak yağışlar ya da ani kar ve buz erimelerinin oluşturduğu sular, yamaçlardan aşağı hızla iner ve birleşerek çoğalır. Böylece sel baskını meydana gelir.
Sel baskınları ve taşkınlardan korunmak için;
-Doğal bitki örtüsünün, özellikle de ormanların korunması gerekir. Çünkü ağaçlar, yağmurun hızını keser ve yağmur sularının toprağa sızmasını sağlar. Böylece sular toprağın yüzünde birikmez ve sel oluşumuna yol açmaz. Ayrıca ağaç, gövdeleri, suyun yamaçtan aşağıya hızla akmasını önler.
– Suyun hızını kesmek için yamaçların teraslandırılması, akarsu yataklarına setler yapılması ve göletler oluşturulması sel baskınlarının yol açacağı zararları büyük ölçüde azaltır.
– Sel baskınlarından ve taşkınlardan korunmanın bir yolu da akarsu kenarlarına yerleşmenin önlenmesidir.
4)Toprak Kayması (Heyelan):
Toprak kayması, toprak örtüsünün. bulunduğu yerden koparak bir yamaç boyunca kayması ve aşağıda bir yerde birikmesidir.Toprak kaymasına heyelan da denir.
Heyelandan Korunmak İçin:Öncelikle heyelan tehlikesi olan yerlerde setler yapılmalı, yamaçlar ağaçlandırılmalıdır.Ayrıca yol, kanal, tünel ve baraj yapımlarında yamacın bozulmamasına özen gösterilmelidir
5)Çığ:
Yamaçlarda biriken karların, çeşitli nedenlerle yerinden koparak aşağıya doğru kayması veya yuvarlanması sonucu çığ oluşur, çığ esnasında aşağıya doğru hızla hareket eden kar kütlesi, yolu üzerindeki her şeyi ezer veya sürükleyip götürür.
Çığdan Korunmak İçin; her şeyden önce yamaçların ağaçlandırılması gerekir. Yamaçlarda duvar yada setler yapılması da çığ oluşumunu engeller.
6)Yangın:.
Yangın, kısa sürede büyük zarar veren, can ve mal kaybına yol açan bir afettir. Ufacık bir kıvılcımla başlayan bir yangın, kısa sürede evleri, iş yerlerini, tarlalardaki ekinleri ya da bir ormanı yok edebilir.
Orman yangınlarının önlenebilmesi için yapılması gereken başlıca çalışmalar şunlardır:
Vatandaşlar bilinçlendirilerek orman yangınlarına yol açan yanlış davranışlara ve ihmallere son verilmelidir. Örneğin; ormanda, piknik alanı olmayan yerlerde ateş yakılması, yanlış bir davranıştır. Ayrıca piknik ateşinin söndürülmeden bırakılması ya da bir sigaranın söndürülmeden atılması gibi davranışlar, yangınlara yol açabilmektedir.
Orman yangınlarını anında öğrenmek çok önemlidir. Bunun için orman alanlarında yeterli sayıda yangın kulesi ve gözetleme yeri yapılmalıdır. Yangınları kısa sürede söndürebilecek itfaiye ekipleri yetiştirilip hazır bulundurulmalıdır. Ayrıca gözcülerin yangınları zamanında haber vermesi için telsiz ve telefonla haberleşme olanağı sağlanmalıdır. Böylece yangınları, fazla yayılmadan söndürme olanağı elde edilmiş olur.
Bunların yanı sıra il ve ilçelerde bulunan sivil savunma örgütleri de yangınların söndürülmesi ve kurtarma çalışmalarına katkılarda bulunmaktadır. Sivil savunma örgütleri düzenledikleri tatbikatlar ve diğer eğitici faaliyetleri vatandaşları yangınların önlenmesi, söndürülmesi ve kurtarma çalışmaları konularında bilgilendirmektedir.
Sivil Savunma
Edirne'den Ardahan'a
Samsun'dan İskenderun'a uzanan
Devletin en şefkatli elleridir.
Sivil Savunma.
Savaşta ve barışta
Depremde, selde, yangında
Her tür afette,
Uzanır zorda kalan vatandaşına
Çeker alır ölüm tuzaklarından
Sarar yaralarını.
Sivil halkla beraber
Sivil halkın yanında
Karda, kışta her koşulda
Hazırdır göreve.
Kara gün dostu,
Görevinin, özgüvenin okuludur
Sivil Savunma.
Sivil Savunma
Harbin olumsuzluğu
Cephelerde kalmıyor.
Siviller bile artık
Korkunç zarar görüyor.
Saldırıdan korunmak
Yeterli önlem almak,
Bulunmak ilkyardımda
Şart sivil savunmada.
Tüm askerler cephede
Kararlı savaşırken;
Sivil savunma ile
Destekle cepheyi de.
Yurdun savunmasına,
Olumlu katkıları.
Sivil savunmacılar,
Kurtarmakta canları.
Askere ve kendine
Yardımcı olmak için,
Sivil savunmacı ol,
Hizmet et milletine.
Sivil Savunma
Afet,Savaş Olursa
Yetişir Sivil Savunma
Kurtarır Sivilleri
Yardım Eder Onlara
Savaş Yıkıntı Afette
Veririz Biz Elele
Sivil Savunma İle Birlikte
Mutlu Oluruz Yine
Gelin Paylaşalım
Bu Sıkıntıları
Umutlarla Saralım
Köyü Anılarımızı
Mutluluğun Altında
Yatar Sivil Savunma
Mutlu Oluruz Tekrar
Sağol Sivil Savunma
DEPREM
Gürültü kopar uzaktan,
Sular fışkırır topraktan.
İnsanlar yolu bulamaz,
Oluşan bu karanlıktan...
Bu bir deprem sesidir.
Bir canavar nefesidir...
Karanlık kaplar her yeri.
Bilmem kentin neresidir?
Anne ağlar yavrum diye,
Çocuk ağlar annem diye.
İnsanların hepsi şaşkın...
Bakamazsın bu sahneye.
Elimizden bir şey gelmez,
Bu felaket hiç sevilmez.
Bu sarsıntı yer küreden...
Daha önceden hiç bilinmez.
Sağlam temel sağlam evler,
Sözüm size mimar beyler.
Sağlam yapın her binayı!
Yıkılmasın kentler, köyler!
MUTLULUK
Gelin kardeşlerim
Bir dünya kuralım,
Dostluk, sevgi ve barış üzerine.
Bir dünya kuralım; batmasın hiç güneş.
Kuşlar cıvıl cıvıl,
İnsanlar sevecen,
Çocuklar mutlu olsun bu dünyada.
Savaşlar olmasın, acılar olmasın.
Kırmasın kardeşler birbirini.
Ve her zaman ulaşmak istediğimiz,
Ama ulaşamadığımız duyguya erişelim sizlerle.
Mutlu olalım kardeşlerim,
Mutluluğa erişelim sizlerle.
Kaynak: https://ilkokulogretmenleri.com/
Adres:
MEVLANA MAH. TARİF SK. NO 25 TALAS / KAYSERİ
Telefon
0352 5029570